Kahvaltı sonrası UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI listesindeki Ani Harabeleri'ne gidiyoruz. Ani, bir bütün olarak Ermeni kültürü, sanatı, mimari ve kentsel tasarım gelişiminin olağanüstü kalıntılarını taşır. Bununla beraber Orta Çağ boyunca Mezopotamya, Orta Asya ve Kafkaslardan gelen çok uluslu ve çok dinli toplulukların buluşma yeri olmuştur. Anadolu’daki en eski camiye ev sahipliği yapan Ani, Türk ve İslam dünyasında da önemli bir yere sahiptir. Ani’nin kent çevresi, anıtsallığı, tasarımı ve kalitesiyle, askeri tarihin, mimarlık ve teknoloji tarihinin önemli aşamalarını gösteren mimari ahengin göze çarpan bir örneğini temsil eder. Taş duvarları, yarı silindirik kulelerle güçlendirilmiş çifte tahkimat ve masif taş yüzeyleriyle birlikte Ani, etkileyici bir kent görünümü sunar.
Kentte yer alan Katedral, Gürcü Mimarisinin Ani’deki örneği olan ve kentte freskleriyle günümüze ulaşmış olan Tigran Honents Kilisesi, Ana Cadde, Ebu'l Manuçer Cami, Kervansaray, sur ve kapıların gezilmesinden sonra Doğubeyazıt’a hareket. Yolumuz üzerinde Büyük ve Küçük Ağrı Dağları'nın uzaktan görüntülenmesi. Doğubeyazıt'a varış. 18. yüzyılda Osmanlı döneminde Sancak beyi Çıldıroğullarından İshak Paşa tarafından yaptırılan İshak Paşa Sarayı'na çıkıp Ağrı Dağı manzarası eşliğinde bu muhteşem sarayı geziyoruz. Saraydan öte bir külliye formunda olan yapıda, her biri diğerinden farklı anıtsal kapılarıyla ve figürlü süslemeleriyle Selçuklu etkisinin yanı sıra Batılılaşma etkisiyle Osmanlı sanatına girmiş olan (Gotik, Barok, Rokoko, Ampir) üslupların da etkileri görülür. Ziyaretimizin ardından Doğubeyazıt'taki çarşılarda alışveriş yaptıktan sonra bu sefer Ağrı Dağı'nın diğer yüzünde bulunan Iğdır'a gidiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Iğdır'daki otelimizde.